FATİH İLKÖĞRETİM OKULU MUAZZEZ AKIN’I MİSAFİR ETTİ
Demirci Fatih İlköğretim Okulu 'Onlar Da Buradaydı' projesi kapsamında Demirci ilçesinin ilk Milletvekili merhum Atıf Akın'ın eşi Muazzez Akın'ı ağırladı.
Fatih İlköğretim Okulu öğrencilerinin konuğu olan Muazzez Akın 1943 yılında Cumhuriyetimizin 20. Yılı kutlamalarında ki anılarını ve Ulu Önder Atatürk'ün ölümünde ki yaşadığı duygularını öğrencilerle paylaştı.
Muazzez Akın, 'Yıllar önce 29 Ekim 1943 yılında Cumhuriyetimizin 20. Yılını kutlamak üzere İzmir'den Ankara'ya gitmiştik. Cebeci Ortaokulunda misafir olarak kalmıştık. Ot yatak, ot yastık ve asker battaniyesi vermişlerdi hiç unutmuyorum okul dönemimde böyle bir kutlamada bulunmuştum. Sizlerle şimdi burada bu anımı paylaşmak istedim. İlkokulda gerek ablam gerek ben çok başarılıydık. Öğretmenimiz Cumhuriyet döneminin en idealist öğretmenlerinden ve ilk tayiniydi ismi Dilara'ydı. Şükriye Menderes hocam 3. Sınıftan sonra bizleri okuttu. İlkokul öğretmenlerimin katkıları çok önemlidir. Öğretmenlerimizin çok iyi yetiştirilmesi gerekiyor. İlkokul öğretmenliği kutsal bir meslektir. Demirci'den yatılı okula ilk giden Münevver ablam, ertesi sene ben gittim. Amcam da İzmir'de oturuyordu. Hafta sonu evci çıkılıyordu. Demirci'de tek otobüs vardı. Günler öncesi yer ayrılıyordu. Muhakkak bir gece Salihli'de Karaman Otelinde yatma durumumuz vardı. Bazen otobüste yer bulamazsak kamyonlarda halı balyelerinin arasında giderdim. İzmir'de okuduğum yıllarda 8 aylık eğitim öğretim döneminde ancak bir defa gelebiliyorduk Çok zor şartlarda okudum.
Öğrencilere Atatürk'ün ölüm haberini nasıl aldığı konusunda açıklama yaparken çok duygulanan Muazzez Akın, 'Ablam 1937 yılında ben,1938 yılında başladım okula. Ortaokula başladığım ilk sene Atatürk'ün ölüm anını yaşadım. Orta birinci sınıftaydım bir ara Atatürk'ün ölüm haberini verdiler. Atatürk'ün ölüm haberini alınca sınıfta bayılmışım. Atatürk öldü bizim halimiz ne olacak diye düşünüyorum.'
'ÇOCUKLUĞUMUZDA AİLECE KİTAP OKURDUK'
80 YAŞINDA BİLGİSAYAR KULLANMAYI ÖĞRENDİ
Akın konuşmasını şöyle noktaladı: 'Ben 1991 yılında bir kaza geçirip tekrar hayata döndükten sonra manevi kızım Azeri talebe Türkiye'de okuyordu. Onun vesilesi ile İran'a gittim ve orada Selçuklu izlerini gördüm. Evlilik yaptı Amerika'ya gittim. Damadım İskoçya'da master yaparken onların yanına gittim. Batı medeniyetini gördüm. Okumak kadar görmenin ve gezmenin de büyük insanın yetişmesinden katkısı olduğunu ve faydalı olabileceğini yaşadım. 96 yılında Hacca gittim 60 yaşında Kur'an öğrendim. 80 yaşında bilgisayar öğrendim ve anılarımız yazıyorum. Facebook'ta Muazzez teyze hayranları kulübü kurulmuş. Facebook'ta profilim var. İnternet merakım var. İnternete giriyorum mailleşiyorum. Çocuklarımla mailleşiyorum.'
Hayatının son baharında sevdikleri ve başkent Ankara'da yaşadığını da sözlerine ekleyen Muazzez Akın, Demircili olan ve Üniversite eğitimi için Ankara'da bulunan öğrenciler ile yakinen ilgilendiğini manevi olarak onlarla diyaloglarının eğitim hayatları süresince devam ettiğini sonrasında sonsuz dostluklar oluştuğunu söyledi.
Program sonunda öğrenciler tarafından takdim edilen çiçeği alırken, 'Bu benim için 3. Şeref buketidir diyen Muazzez Akın, 1. Şeref Buketimi Türk Kütüphaneciler Derneği İstanbul Şubesi'nin, geleneksel hale gelen 'Kütüphane ve Kütüphaneci Dostu Ödülü'nü aldığım gün 2. Şeref buketimi Ahmet Şerif İzgören'in beni sürpriz bir şekilde sahneye davet ettiği gün almıştım. Şimdi de sizlerden 3. Şeref Buketimi alıyorum.'
